mantolama

mantolama sezonu

mantolama zamanı

mantolama firması

baumit mantolama

mantolama yaptırmak istiyorum

mantolama firması, dış cephe firması, cephe kaplama firması, ısı yalıtımı yaptırmak istiyorum.

Mantolama ile İlgili

Doğru Bilinen Yanlışlar

Yanlış: Mantolama malzemeleri kanserojen madde içerir

Doğru: Mantolama malzemelerinin kanserojen madde içermesi söz konusu değil, bu ürünler gıda sektöründe dahi güvenle kullanılıyor Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılan hammadde ve teknolojiler ile üretilen ısı yalıtım malzemeleri, Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamında üretilerek gerek yurt içi gerekse AB ülkeleri dahil yurt dışı pazara CE işareti ile sunuluyor. 305/2011/AB sayılı Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamındaki ürünler; “sağlık, hijyen ve çevre” gibi temel unsurlar çerçevesinde değerlendiriliyor. Bu bağlamda CE işaretine tabi olan ve bu işaret vasıtasıyla AB ve Türkiye pazarında kullanılabilen bir ürünün kanserojen olması söz konusu olamaz. Söz konusu ısı yalıtım ürünlerinin birçoğu (EPS, XPS) inşaat sektörü dışında gıda, ambalaj dâhil birçok sektörde de güvenle kullanılıyor.
Yanlış: Mantolama yangın yönetmeliğine aykırıdır

Doğru: Mantolama yangın yönetmeliğine aykırı değil, yangına dirençli, güvenli bir uygulamadır Mantolama sistemi, Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik ve ilgili genelgelere uygundur. Türkiye’de 20 yılı aşkın süredir kamu projeleri dahil 400 milyon metrekarenin üzerinde mantolama uygulaması yapıldı. Mantolama sistemlerinin yangın performansına ilişkin testlerinde de; alevlerin cephe boyunca ilerlemesine neden olmadığı anlaşılıyor.
Yanlış: Mantolama, söylendiği gibi yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlamıyor

Doğru: Mantolama, doğru ürün ve uygulamayla rahatlıkla yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlıyor Mantolama sisteminin uygulandığı yapılarda elde edilen tasarrufun oranı, bina tipi, bina kullanım özellikleri, yalıtım kalınlığı, yalıtım bütünlüğü, iklim gibi birçok parametreye bağlıdır. Yüzde 50 tasarruf ortalama bir hesap değeridir, altında gerçekleşebileceği gibi çok üzerinde de olabiliyor. Konuyla ilgili yapılan deneysel çalışmalarda, Türkiye standartlarında bir mantolama ile büyük oranda yüzde 50 tasarrufa ulaşıldığı tespit edildi. Bununla birlikte, mantolama sonrası %50 tasarruf beklenirken %30 elde edilmişse, aradaki %20’lik fark konfor artışına gitmiş olabilir. Yani yalıtım sonrası konut sahibi, “ne de olsa yalıtımım var” mantığı ile sıcaklık set değerini yükseltebilir veya kalorifer peteğini kıstığı/kapattığı odaların peteğini açabilir. Bu gibi durumlarda %50’lik tasarrufun %30’u faturaya yansırken, %20’si konfor artışı olarak bina sahibine geri döner. Bundan dolayı bina sakinleri hesaplara güvenmeli, toplam fayda değerlendirmesi yapmalıdır.
Yanlış: Dübeller binayı delik deşik ederek zayıflatır

Doğru: Dübellerin kesinlikle binaya olumsuz bir etkisi yok Dübellerin gerek yüzeysel alanın küçüklüğü, gerekse 1970’li yıllardan beri Avrupa’da edinilen tecrübeyle etkisinin ihmal edilebilecek seviyede olduğu ve bina statiğine negatif bir etkide bulunmadığı tespit edildi.  Taşıyıcı elemanlara yapılan dübeller; ‘pas payı’ denilen, görevi sadece taşıyıcı elemanlardaki demir donatıyı dış atmosfer koşullarından ve korozyondan korumak olan, doğrudan bu elemanların taşıyıcılığıyla alakası olmayan katman içinde kaldıkları ve taşıyıcı elemanların asıl taşıyıcılıklarını gerçekleştiren kesit çekirdeğine nüfuz etmedikleri için, bina statiğine olumsuz bir etki yapmıyor. Yüzey alanı 10 bin cm2 olan bir plakada; açılan dübel alanı sadece  4,71 cm2 olmaktadır yani oransal olarak 10 binde 5’in altındadır.
Yanlış: Hava almayan duvarlar nedeniyle havasız kalınıyor veya mecburen pencere açıldığı için binalar kışın soğuyor, yazın ısınıyor, böylece yalıtım çabaları boşa gidiyor

Doğru: Bina havasız kalmadığı gibi buhar geçirgenliği sağlanıyor. Ayrıca mantolamayla bina sıcak tutulduğu için pencere açılarak yapılan havalandırma sonrasında oda sıcaklığı hızla eski haline geliyor Binalarda ihtiyacımız olan temiz hava, bina kabuğu üzerinden gerçekleşecek geçişten çok daha fazladır. Bundan dolayı, dış cephe duvarlarında mantolama olup olmadığına bakılmaksızın, temiz hava ihtiyacımız için binalar mutlak suretle pasif veya mekanik olarak havalandırılmalı. Mantolama ile bina sıcak tutulduğu için, pencere açılarak yapılan havalandırma sonrasında, oda eski sıcaklığına hızlı bir şekilde gelir. Mantolama olmayan binalarda ise duvarlar soğuk olduğu için, havalandırma sonrası oda sıcaklığı hızlı yükselemez. Bu sebeple, mantolama olmayan binalarda havalandırma yapmaya eğilim psikolojik olarak daha düşük olacağından, iç hava kalitesi de daha düşük olur. Ayrıca bina kabuğundan beklenen, havalandırmadan ziyade su buharı geçirgenliğidir. Çünkü su buharı yoğuşma dolayısıyla bina kabuğu içerisinde kalabiliyor. Bina kabuğunun bu yoğuşma suyunu bertaraf etmeye yetecek asgari su buharı geçirgenliğine sahip olması gerekir. Bu nedenle, TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’nda yoğuşma hesabı da yapılıyor.
Tüm Hakları Saklıdır: 2020
Web Tasarım